Yaşam anılarımızın toplamıdır. Her an yeni bir anı biriktiririz. Düşüncelerimiz, duygularımız ve bedensel hislerimiz bu anılara eşlik ederler.

Doğası gereği zihnimiz %47 oranında gezme eğilimindedir. Otomatik olarak geçmişe gidip oradan düşünceler, anılar, duygular getirir; gelecekle ilgili planlar, endişeler, hayaller kurar, yorumlar…

Hepsi bizleri şu an yaşadığımız ve deneyimlediğimiz her ne varsa ondan uzaklaştırmaktadır. Adeta o an bize eşlik eden hangi duygu ve düşünce varsa onunla seyahat ederiz. Şimdi ve burada olan halimizle temasımız ve farkındalığımız oldukça düşüktür.

Dikkatimiz dağınık, bedenimizden, hislerimizden ve duygularımızdan uzak ve yabancı halde hep başka yerlerde arayıştayızdır.

İnsanın doğası gereği…Hepsi çok normaldir.

“Mindfulness” yani bilinçli farkındalık, Jon Kabat Zinn’e göre dikkatimizi isteyerek içinde bulunduğumuz ana getirmek ve yargılamadan, nezaketle açık bir merakla, ortaya çıkan her şeyin an be an gözlemlemektir.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre mindfulness egzersizleri, beynimizin frontal korteks bölümündeki gri tabakanın 8 haftalık düzenli çalışmalar neticesinde kalınlaştığını, dikkatin arttığını, stresin düştüğünü ve iyi olma halinin geliştiğini kanıtlamıştır.

Bilinçle farkında olan bir insanın, şefkatli, berrak görüşlü, yargısız, nezaketli ve olan her deneyime açık ve meraklı, dolayısıyla yaratıcı olduğu gözlemlenmiştir.

Back to Top